Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir görüşme gerçekleştiren Sinan Oğan 2. çeşit kararını yaptığı basın toplantısında açıkladı.
Oğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Resmi olarak ittifak içerisinde yer almasalar da takviyelerini esirgemeyen birinci günden beri bizimle birlikte olan siyasi parti yöneticilerine, teşkilatlarına, tabanlarına teşekkür ederim.
Yaklaşık 10 yıldır bizimle birlikte yol yürüyen yol arkadaşlarıma, Türkiye’nin her bir köşesinde ilmek ilmek, gece gündüz çalışan Sinan Oğan gönüllülerine teşekkürü borç biliyorum.
Bizimle farklı dünya görüşü içinde bulunmasına karşın bize inanan, gelecek Türkiye’sinde bizim olmamızı isteyerek bize oy veren tüm vatandaşlara teşekkür ediyorum. Bizim bu yarışın kesimi olması sağlayan tüm imza veren vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
“Gençlerimiz sevgi seli olup aktılar”
Afişleri, pankartları, broşürleri, halkımız internet sitemizden indirilerek konut, işyeri, araç, cadde ve sokaklarında astılar. Bilhassa gençlerimiz sevgi seli olup aktılar. Hepsine teşekkürü borç biliyorum.
“Cümlelerimiz için tehditler aldık”
Cümlelerimiz için tehditler aldık, akınlara uğradık, hakkımızda palavra haber çıkardılar, bağlamından koparılan cümlelerle adeta kirli pazarlıkların bir kesimi üzere gösterdiler. 3 yıl evvel Türk milliyetçisi adayı olmazsa Türk milliyetçilerini adaysız bırakmayacağız dedik, yola çıktık. O ana kadar üzerinde uzlaşılan aday formülünü bekledik, bu türlü bir aday çıkarsa biz çekileceğiz dedik.
“Bir taban dalgayı bir ayda değil üç yılda hazırladık”
ATA İttifakı’nın kuruluşu gerçekleşti ve 11 Mart’ta ittifakın adayı olarak ilan edildik. Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin adayı olarak bu yarışa girdik.
Bilmedikleri, görmezden geldikleri, ciddiye almadıkları durum şuydu; biz 3 yıldır bu çalışmayı sürdürüyorduk bir taban dalgayı bir ayda değil üç yılda hazırladık.
Normal kurallarda bizim almayı beklediğimiz oy oranı yaklaşık yüzde 9-16 bandında bir sayıydı. Bir taban dalganın geldiğini, tüm anketlerin yanılacağını, seçimin sürprizini bizim yapacağını tabir ettik.
Seçimde sayın Muharrem İnce’ye başlatılan linç kültürünün maksadına ulaşmasıyla bu sefer de son 3 gün bize başlatılan yargısız infaz sonucu seçmenlerimizin bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur.
“Seçimlere epey sıkıntı koşullarda girdik”
Sizden olmayanı aşağılamak, sizinle tıpkı düşünmeyene hakaret etmek ve her türlü metotlarla insanların yarıştan çekilmesini sağlamak insanlarımıza bir darbedir.
Bizim uyarmamıza karşın yapmayın, etmeyin bizim kitlemize hakaret etmeyin dedik. Çekilmemiz durumunda birinci tıpta seçimin biteceği gerçeğini sanırım herkes görmüştür.
“Plana sadık kalıp, birçok maksadımıza ulaştık”
Seçimlere epeyce sıkıntı kaidelerde girdik. Ne maddi olarak gerekli imkanlarımız vardı ne de medyada gösteriliyorduk. Ne hükümet ne de belediye imkanlarımız yoktu.
Bu çabada bilhassa de toplumsal medya kullanıcılarının yeri başkadır. İstekli toplumsal medya kullanıcılarımıza sonsun teşekkürlerimi sunuyorum.
Plana sadık kaldık, birçok gayemize ulaştık. İnşallah gelecek yıllarda bu maksadımıza ulaşacağız.
Türk milliyetçilerini kilit haline getirdik
Sosyal medya adreslerimizde daha evvel yayınlamıştık. Bu seçimlerin toplumun önüne koyduğumuz emel ve maksatlar açısından değerlendirdiğimizde Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü ülkenin gündemi haline getirdik. HDP üzerinden oluşturulan kilit parti durumunu Türk milliyetçilerini kilit haline getirdik.
Türkiye’de güçlü ve milliyetçi seçmen kitlesinin görülmesine katkı sağladık. İkinci tipe kalan adayların bizim söylemlerimize sarılmalarını sağladık. Bizi dikkate almayan, saymaya gerek görmeyen, bizim siyasi hareketimizi saydığını gördük. PKK, FETÖ ve gibisi üzere her türlü terör örgütleri uğraşında halim siyasetin ana akımında yer bulmasını sağladık. Anayasa’nın değişmez prensipleri ve Türklük üzere kavramlarda farkındalık oluşturduk.
Biz bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün itibariyle seçimlerde görmezden gelinen, hakkı yene Türkün sesini taşımaktayız. 14 Mayıs seçimlerinde Türk seçmen hem Cumhur hem de Millet İttifakı’nı Türk milletinin hassasiyetlerine gereken yaklaşımını göstermediği için önemli biçimde uyarmıştır. Seçmen bize de yürütme erki üzerinden Türk milletinin bu hassasiyetlerini savunma misyonu vermiştir.
Türkiye kritik bir dönemeçten geçmektedir. Dört temel mevzuda ivedilikle ele alınması gereken büyük problemler olduğu kanaatindeyiz. Türkiye’de bulunan sığınmacılar konusu ülkemizde ilerleyen süreçlerde güvenlik, iktisat, toplumsal maliyetleri olabilecek husustur.
Bu temel mevzulardan ikincisi ise Türkiye’deki sarsıntı gerçeğidir. Zelzele konusu acil bir ulusal güvenlik sıkıntısıdır. Bunun için uzun mühlet önerdiğimiz Afet Bakanlığı tezimiz yeniliğini korumaktadır. 28 Mayıs seçimlerinin ardından ülkece iktisadın gereklerine uygun, nitelikli, süratli sağlıklı kararlar alınması gerekmektedir.
“Kısıtlı imkanlarla kampanya yürütmeye çalıştık”
Ülkemize yönelik her türlü terör telaffuzuna yönelik istikrarlı gayretin devam ettirilmesidir. Her kesim siyaset yapma hakkına sahiptir, lakin bununla bir arada terörün siyasi uzantılarının Türk siyasetinden de temizlenmesi gerekir.
Türk siyasetinde bozulan nezaketi geri getirmek, bozulan imajını ve halkta gerileyen inancını geri kazanacak kampanya yürütmek amacımızdır. Devlet adamı yaklaşımıyla, kısıtlı imkanlarla kampanya yürütmeye çalıştık.
“Faiz odaklı siyasetler yine gözden geçirilmelidir”
Cumhuriyetle hesaplaşma tezleri tarihin çöplüğüne gömülmüştür. Türk savunma endüstrinde istikrarlı bir sürecin devam etmesi mecburiyeti ortadadır.
Eksikler tamamlanmalı daha güçlü Türkiye için herkes elini taşın altına koymalıdır. Türk dünyası ile entegrasyon çalışmalarına sürat verilmelidir. Ekonomimizdeki faiz odaklı siyasetler tekrar gözden geçirilmelidir.”
28 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci çeşidi kritik değere sahiptir. Tabanımız, destekleyenlerimiz, CET İttifakı bileşenleriyle müzakereler yaptık. 28 Mayıs 2023’te yapılacak ikinci tıp seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakının adayı sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük.
Burada altını öncelikle çizmek istiyorum ki rastgele pazarlık, angajman, taahhüt belirtmeksizin kırmızı çizgilerimizi söz ettik.
Her iki aday ile görüşmelerimiz devlet adamı ve karşılıklı nezaketle gerçekleşmiştir. Bu müzakere ve istişareler tabandan gelen bildiriler sonucunda seçimlerin ikinci tipinde Cumhur İttifakı adayı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğimizi beyan ediyorum.
Erdoğan’ı desteklemelerini talep ediyorum
Bize oy veren seçmenleri de sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemelerini talep ediyorum.
Atatürkçü ve milliyetçi unsurlarımız çerçevesinde hiçbir beklenti içerisinde olmadan aldığımız kararın ulu Türk milletine güzel olmasını diliyorum, selam ve hürmetlerimle selamlıyorum.”
