İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Arat, Delal, Hasrof, Rahil Dink ve Sera Dink Nazarıan müşteki olarak yer alırken, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabahat duyurusunda bulunduğu kaydedildi.
Yasin Hayal’in “suç örgütü yöneticisi olmak”, Erhan Tuncel ve Ogün Samast’ın ise “suç örgütü üyesi olmak” hatasından ceza aldıkları tabir edilen iddianamede, Samast’ın 5 Aralık 2014’te savcılıkta verdiği tabire de yer verilerek, şunları kaydettiği aktarıldı:
“Mektupta yazdığım üzere Yasin evvel beni Erhan Tuncel’in meskenine götürdü. Ben konutta bilgisayarda oyun oynuyordum. O sırada benim bulunduğum yerin 3 metre gerisinde mutfak kısmı vardı, mutfağın kapısı açıktı. Erhan’la Yasin konuşuyordu. Ben de kulak konuğu oldum. Erhan’ın ‘Ramazan Akyürek ve Fuat müdür’ diye konuştuğunu duyunca döndüm dinledim. Yasin dedi ki, ‘O vakit sırtımız sağlam.’ dedi. Meskenden çıkınca Yasin’e sordum. Yasin dedi ki, ‘Ben Ramazan Akyürek’i tanıyorum. İsmen de tanıyorum Trabzon’da müdürlük yaptı biliyorum lakin Fuat müdür kim?’ dedim. Yasin de bana, ‘Erhan’ın tanıdıkları, biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık. Çocuk vazgeçti, Erhan onlardan referans almış Ramazan müdür hatta ‘İstanbul emniyet amiri bile biliyor lakin ardınızda hepsi, düşün, büyük kahraman olacaksın, cayarsan kötü olur yakarım seni’ dedi. Ben de evvel dediğim üzere tekrar ‘peki’ dedim. Ben Yasin’e ‘Olay nasıl olacak?’ dedim Yasin de bana ‘Direkt olarak vuracaksın, bu formda imzanız olacak.’ Ayrıyeten bana bayrak verdi otobüsten Trabzon’a dönerken ‘Samsun’dan seni alacaklar, şayet burada alınırsan Ramazan müdür açığa çıkar.’ dedi.”
FETÖ terör örgütünün, devletin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmeye yönelik kesin gayeleri doğrultusunda askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve öteki stratejik değere sahip başka kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine mahzur olacaklarını düşündüğü bürokrat ve işçisi sistem dışına çıkardığı anlatılan iddianamede, örgüt üyelerini bu makamlara getirdiği söz edildi.
İddianamede, örgütün, devletin kurumlarını ele geçirmek için izlediği stratejiler anlatılarak, Dink cinayeti sonrası öncelikli olarak örgütün İstanbul İstihbarat Müdürlüğünü ele geçirdiği, daha sonra ise bu şubenin imkanlarıyla Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askeri Casusluk, Cizre/Temizöz, Devrimci Karargah, Tahşiye, Selam Tevhid, 17-25 Aralık operasyon ve davalarını, devamında 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne giden süreci başlattığı vurgulandı.
Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ait somut kanıt elde edilemediği söz edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım kanıtların örgütün yönetici ve üyeleriyle muhakkak bir irtibatının olduğunu, bu irtibatla şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender’le birlikte Samast’ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve emelleri doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyduğu anlatıldı.
Ogün Samast’ın ‘Suça sürüklenen çocuk’ olarak yer aldığı iddianamede, Samast’ın “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü ismine hata işlemek” kabahatinden 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar mahpusu istendi.
İddianame, incelenmek üzere İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Olayın geçmişi
Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink’in öldürülmesine ait davaya bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink’in katili Samast’ın olay tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle belgesini ayırarak, İstanbul Nöbetçi Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermişti.
Mahkeme, 6008 sayılı “Terörle Çaba Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 8. unsuruyla, CMK’nın 250. hususunun 4. bendine eklenen fıkradaki karar gereği, Samast hakkındaki dava evrakını çocuk mahkemesine göndermişti.
İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Temmuz 2011’de Samast’ı, “Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmek” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırmıştı.
Olay tarihinde Ogün Samast’ın 16 yaşını bitirmiş, 17 yaşını tamamlamamış olduğunu belirten mahkeme heyeti, Samast’ın cezasını üçte bir oranında indirim uygulayarak 21 yıl 6 aya indirmişti.
Samast’ı “ruhsatsız silah taşımak” hatasından da 2 yıl mahpus ve 900 lira isimli para cezasına mahkum eden mahkeme heyeti, olay tarihindeki yaşını göz önüne alarak bu cezayı da 1 yıl 4 ay mahpus ve 600 lira isimli para cezasına çevirmişti.
Öte yandan Samast, cezaevindeyken hakkında Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından cezaevindeki gardiyanlara saldırdığı gerekçesiyle açılan dava kapsamında 5 yıl 1 ay 13 gün mahpus cezasına çarptırılmıştı.
