Yapılacak aramada, varlığı kanıtlanmamış kelamda Loch Ness Canavarı’nı bulmak için daha evvel hiç kullanılmamış teknolojilerden faydalanılacak. Pek çok insanın “Nessi” ismiyle bildiği bu efsanevi hayvana dair şimdiye kadar hiçbir fizikî bulguya ulaşılmamıştı.
‘BU BÜYÜLEYİCİ GİZEME KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ’
Yaratığın varlığı ne bilim ne de biyoloji tarafından kanıtlanmış durumda. Araştırma seferinin sponsoru, Loch Ness gölünün sularında “dev bir yüzey gözlemi” yürütmek için halktan yardım isteyen Loch Ness Keşif Kümesi (LNE) isimli “bağımsız ve istekli bir araştırma takımı”. Oluşan “dev” talep nedeniyle bütün müşahede noktaları tükense de, İskoçya’ya gidemeyecek olanlar LNE’nin resmi 7/24 canlı yayınına katılıp organizatörlere yardım edebilir.
Populer Science Türkçe’de yer alan detaylarda LNE’nin kurucusu Alan McKenna, bu ayın başında yaptığı bir açıklamaya da yer veriliyor; “LNE’yi başlattığımızdan beri amacımız, açıklamakta zorlanabileceğimiz her türlü doğal davranış ve olguyu kayıt altına alıp incelemek ve tahlil etmekti” diyor. “Loch Noss’a ilgi duyan yeni kuşağa ilham olmayı ve bu geniş çaplı yüzey müşahedesine katılarak… dünya çapındaki pek çok insanı cezbeden bu büyüleyici gizeme şahsî olarak katkıda bulunmayı ümit ediyoruz.”
YÜZLERCE YIL EVVEL GÖRÜLMÜŞ!
Bu kelamda göl canavarı (veya cavanarları) rivayete nazaran yüzlerce yıl evvel görülmüş. Ancak bu kıssalar, dünyanın dikkatini 1934 yılındaki meşhur “Cerrahın Fotoğrafı“ndan sonra çekmeye başlamış. Bu sembolik silüetin sonraları uydurmaca olduğu kanıtlansa da, gölün içinde büyük bir su canlısının gizlendiği efsanesi halk ortasında devam etti.
2019 yılında yaklaşık 56 kilometrekarelik su sütunundan alınan örnekler, gölde yılanbalığı DNA’sının yaygın olduğunu kanıtladı. Bu durum, en azından kimi ziyaretçilerin yıllar evvel gördüğü şeylere mümkün bir açıklama sağlıyor. Fakat toplanan bu DNA, bir yılanbalığının boyutunu göstermiyor. Hasebiyle “dev yılanbalığı” teorisine biraz takviye ekliyor. Elbette pek çok kişi hala, Ness Gölü’nü konutu belleyen ve bir formda hala tespit edilmemiş olan bir plesiozor sürüsü bulabilmeyi bekliyor.
LNE grubu, yarın ve pazar günü tuhaf bir şeyin ispatını ortaya çıkarma ümidiyle en azından birkaç yeni aygıttan faydalanacak. Aktifliğin duyuru sayfasına nazaran dronlar gölün bir ucundan öbür ucuna uçarken, kızılötesi kameralar ile gölün termal manzaralarını alacaklar ve böylece “tüm gizemli anormallikleri belirleyebilecekler.” Bu ortada araştırmacılar, “Nessi gibisi bir ses” çıkarsa diye tekrarlı formda su altı hidrofonu da kullanacaklar.
“Bu hafta sonu, göl sularını daha evvel yapılmamış biçimde arama fırsatı bulacağız” diyor Loch Ness Merkezi genel müdürü Paul Nixon. “Bulacağımız şeyi görmek için sabırsızlanıyoruz.”
Elbette onlarca yıldır çürütülen uydurmacaları ve yanlışlı atfedilen görgü tanıklıklarını düşündüğünüzde, durum pek Nessi gönüllülerinin lehinde değil. Tekrar de göle gidip İskoçya’daki yaz mevsiminin tadını çıkarmak için yılın bu vakti yeterli bir fırsat olabilir.
