Başak Işık GÖKÇAM
İstiridye yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı ülkelerden biri pozisyonunda yer alan Fransa’daki istiridye yetiştiriciliğinin geçmişi 16’ncı yüzyıla kadar uzanır. Birinci istiridye çiftliklerinin Atlantik kıyısındaki tuzlalarda kurulduğu bilinirken, bu deniz mahsulü sanayisinin bilhassa 17 ve 18’inci yüzyılda giderek yaygınlaştığı bilinir. 19’uncu yüzyılda çok avlanma sebebiyle duraklanma yaşansa da 20’nci yüzyılda Japon Pasifik istiridyesinin tanıtımı ile yine ülkenin en kıymetli üretimlerinden biri istiridyedir.
Geçmişten ilham aldı
İstiridye çiftçiliğinin klâsik olduğu Fransa’da, birçok yetiştiricilik tesisi aileler tarafından işletilir. Ülke için kıymetli bir ekonomik getiri kaynağı olması ise istiridyeye olan talebin giderek artmasına neden oldu. İstiridyeye olan global boyutlu bu ilgi, ülkede her yıl 130 bin ton istiridye atığının çıkmasına neden oldu.
Enerji ekipmanları ve tahlilleri alanında çalışan Cool Roof France şirketi ise bu atıkları kullanmanın yenilikçi yolunu keşfederek, iklim değişiklikleri ile gayret sürecinde istiridye atıklarının kullanılabileceğini söyledi. Dünya genelinde yaşanan sıcak hava dalgalarından en fazla etkilenen bölgelerden biri Avrupa oldu. Bölgede, konut ve iş yerlerini serin tutmanın ucuz ve yenilikçi yolları aranmaya başladı. Bu sıkıntıya yönelik tahlil arayışında olduklarını söyleyen Cool Roof France CEO yardımcısı Julien Martin Cocher, ülkedeki istiridye atıklarının kullanımının değerine dikkat çekti.
İnsanlığın geçmiş tarihinden ilham alarak, çatıların beyaza boyanmasının tahlil olabileceğini belirten Cocher, beyaz boyada ise atık istiridyelerin kullanılabileceğini belirterek, “Bu teknoloji aslında epey eski, lakin onu bu kadar teknik hale getirecek kadar yenilikçi” dedi.
Sürdürülebilir ortam sıcaklığı
İstiridye kabuğundan elde edilen beyaz boya ile binaların içindeki ortam sıcaklığını sürdürülebilir kılmak mümkün hale geliyor. Klasik boyada kalsiyum, solvent ve su olurken, istiridye kabuğundan elde edilen beyaz boyada ise kalsiyum yerine kabuğun kalsiyumdan oluşan dış kısmı kullanılır. Yapılan incelemelerde ise bilim insanları, istiridye kabuğunun boyanın performasını en üst seviyeye çıkardığını ve boyayı daha sağlam hale getirdiğini keşfetti.
Enerji tüketimi yarı yarıya indirilebilir
3 kat halinde uygulanan bu boyanın birinci iki katmanının dayanıklılık müddetinin ise 20 yıl olduğu, üçüncü katmanın eklenmesi sonucunda ise güneş ışınlarının yüzde 90’ının binadan uzağa yansıtılabildiği belirtildi. Bu, sıcaklığı ortalama altı ila yedi santigrat derece azalmasına yardımcı olur. Şirketlerin genellikler klima kullandığına dikkat çeken Cocher, “Eğer sıcaklığı düşürürsek, klima kullanımını da azaltmayı başarırız. Kullanımı azaltarak klimanın güç tüketimini de azaltıyoruz. Yani bu, eksi altı, eksi yedi santigrat dereceye ulaştığımızda yüzde 30 ila 50 ortasında daha az güç tüketimi elde ettiğimizi göstermeyi başardığımız manasına geliyor ki bu çok büyük bir rakam” diye ekledi.
